çekirdekli kuru üzüm

Kullanım örnekleri

çekirdekli kuru üzüm
seed bearing raisin
icon arrow

seed

Phonetic: "/siːd/"

Part Of Speech: noun


Definition: A fertilized and ripened ovule, containing an embryonic plant.


Definition: Any small seed-like fruit.

Example: If you plant a seed in the spring, you may have a pleasant surprise in the autumn.


Definition: Any propagative portion of a plant which may be sown, such as true seeds, seed-like fruits, tubers, or bulbs.


Definition: (collective) An amount of seeds that cannot be readily counted.

Example: The entire field was covered with geese eating the freshly sown seed.


Definition: A fragment of coral.


Definition: Semen.

Example: A man must use his seed to start and raise a family.


Definition: A precursor.

Example: the seed of an idea; which idea was the seed (idea)?


Definition: The initial state, condition or position of a changing, growing or developing process; the ultimate precursor in a defined chain of precursors.


Definition: Offspring, descendants, progeny.

Example: the seed of Abraham


Definition: Race; generation; birth.


Definition: A small bubble formed in imperfectly fused glass.

icon arrow

seed

Phonetic: "/siːd/"

Part Of Speech: verb


Definition: To plant or sow an area with seeds.

Example: I seeded my lawn with bluegrass.


Definition: To cover thinly with something scattered; to ornament with seedlike decorations.


Definition: To start; to provide, assign or determine the initial resources for, position of, state of.

Example: A venture capitalist seeds young companies.


Definition: To allocate a seeding to a competitor.


Definition: To leave (files) available for others to download through peer-to-peer file sharing protocols (e.g. BitTorrent).


Definition: To be qualified to compete, especially in a quarter-final, semi-final or final.

Example: The tennis player seeded into the quarters.


Definition: To produce seed.


Definition: To grow to maturity.


Definition: To ejaculate inside the penetratee during intercourse, especially in the rectum.

icon arrow

bearing

Phonetic: "/ˈbɛə̯ɹɪŋ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To endeavour to depress the price of, or prices in.

Example: to bear a railroad stock

icon arrow

bearing

Phonetic: "/ˈbɛə̯ɹɪŋ/"

Part Of Speech: verb


Definition: To carry or convey, literally or figuratively.

Example: Judging from the look on his face, he wasn't bearing good news.


Definition: To support, sustain, or endure.


Definition: To support, keep up, or maintain.


Definition: To press or impinge upon.


Definition: To produce, yield, give birth to.


Definition: (originally nautical) To be, or head, in a specific direction or azimuth (from somewhere).

Example: By my readings, we're bearing due south, so we should turn about ten degrees east.


Definition: To gain or win.

icon arrow

bearing

Phonetic: "/ˈbɛə̯ɹɪŋ/"

Part Of Speech: adjective


Definition: (in combination) That bears (some specified thing).

Example: a gift-bearing visitor


Definition: Of a beam, column, or other device, carrying weight or load.

Example: That's a bearing wall.

icon arrow

raisin

Phonetic: "/ˈɹeɪzn̩/"

Part Of Speech: noun


Definition: A dried grape.

icon arrow

raisin

Phonetic: "/ˈɹeɪzn̩/"

Part Of Speech: verb


Definition: Of grapes: to dry out; to become like raisins.

Türkçe-İngilizce Şarkı Sözleri Çevirmeni

İngilizce'den Türkçe'ye çeviri saniyeler sürer ve tek istekte bin kelimeye kadar çeviri yapabilirsiniz. İngilizce ve Türkçe dünyada çok yaygın dillerdir. İngilizceden Türkçeye çevirmenimiz, birinde uzman olup diğerini öğrenirken bu dillerin temel metinlerini öğrenmenize veya anlamanıza yardımcı olacaktır. Çeviri API'lerimiz İngilizce'den Türkçe'ye mükemmel çeviri sağlar, ek redaksiyon ile bu çeviriler hukuk, tıp ve diğer yüksek düzeyde uzmanlık alanları gibi görev açısından kritik alanlarda kullanılabilir. İngilizce'den Türkçe'ye çevirmen, çevirdiğiniz metnin doğru bir şekilde anlaşılmasını sağlar ve selamlaşma, seyahat, alışveriş, sayılar ve diğer sınırsız sayıda ortak alan gibi sık kullanılan cümle ve kelimeleri çevirmek için idealdir.

Türkçe - İngilizce çevirmenimiz birçok dilbilimci ve geliştiricinin ürünüdür. Herhangi bir cümleyi, kelimeyi veya metnin tamamını hızlı ve tamamen ücretsiz çevirin! Çevirmenimiz 800'den fazla farklı dili anlamaktadır. Program medyadan büyük miktarda bilgi kullanır, bu nedenle tüm dünya haberlerini kapsar.Tek bir tıklamayla kelimeleri çevirin! Türkçe'den İngilizce'ye çevirmenimiz iki yönlü bir çeviri programıdır, anlamların ikamesi için kapsamlı bir sözlük içerir, kelime öbeklerinin ve ifadelerin kullanım örneklerini ve bunların fonetik bileşenlerini gösterir. Tercümanımız, çeviri alanındaki bilgi tabanını sürekli olarak güncelleyen ve son kullanıcı için tamamen anonim ve ücretsiz olarak korurken hizmet kalitesini koruyan profesyonel bir dilbilimci ekibi tarafından oluşturulmuştur. Çevirileriniz sadece size ait!